Uzman Psikolog Uzman Pedagog istanbul psikoterapi merkezi 0533-3738123 danisman724@hotmail.com
18/02/2012 ANNE BABA OLMANIN TEMEL İLKELERİ İstediğiniz gibi çocuk yetiştirmeniz, söylediklerinizden çok, kurduğunuz ilişki biçimine bağlıdır. Kimse kimseye yaşamayı öğretemez. Çocuğunuza hayatı hazır bir reçete olarak sunamazsınız. Çocuklarınıza inanç, umut ve sevgi aktarmayı başarabilirseniz, olumsuz bir dünyada olumlu çocuklar yetiştirirsiniz. Fazla sevginin çocuğunuza zarar vereceğini düşünmeyin. Sevginin fazlası zarar vermez. Zararlı olan yanlış sevgidir. Çocuğunuz en çok, sevgiyi hak etmediğini düşündüğünüz sırada sevgiye ihtiyaç duyar. Çocuğunuz büyüdüğü zaman kusursuz ve temiz bir evde yaşayıp yaşamadığını değil, anne baba olarak sizinle keyifli ve mutlu zaman geçirip geçirmediğini hatırlayacaktır. Çocuğunuza vereceğiniz en değerli hediye, onlara göstereceğiniz ilgi ve sevgidir. Mutlu zamanların resimleri büyütülüp, çerçeveletilmeli. Çocuğunuzla çatışırsanız, çatışmaların iki tarafı olduğunu unutmayın .Konuştuğunuz kadar dinleyin, kendini ifade etmesini teşvik edin ve buna imkan verin.Çünkü hayat için önemli olan o günkü haklılığınız değil, çocuğunuzun uygarca tartışmayı öğrenmesidir. Ender durumlar dışında, anne baba çocuğun gözünde daima aynı tarafta olmalıdır.Böylece çocuk, istediği bir şeyi elde etmek için anne babayı karşı karşıya getirmek gibi bir yola başvurmayı öğrenmez. Anne baba olmanın en zor yanı bir şeyin nasıl doğru yapılacağını bildiği halde, yanlış yapılmasına karşı sabır göstermektir. Amaçlar, uğurlarında adım adım çaba harcanırsa ve düzenli olarak o yönde gayret gösterilirse gerçekleşir.Mutlu ve sağlıklı çocuklar yetiştirmek, bilinçli bir zaman yatırımı gerektirir. Sabahleyin kalktığınızda canınız sıkkın olsa bile, çocuğunuza güler yüzle yaklaşın ve ‘günaydın’ deyin. Çocuğunuza öğüt vermek yerine ona örnek olmalısınız. Eve döndüğünüzde hoşlanmadığınız bir durumla karşılaşsanız bile, ilk iki dakika çocuğunuzu ve evdekileri memnun edecek şeyler söylemelisiniz. Bir şey kırıldığı, bozulduğu veya kaybolduğu zaman çevrenizdekileri suçlamayın.Olmuş olanı değiştiremezsiniz. Çocuğunuz, yolunda gitmeyen bir şeye nasıl tepki vereceğini size bakarak öğrenecektir. Olumsuzluklarla dolu bir dünyada olumlu çocuk yetiştirmek, onları koşulsuz seven ve örnek olan ebeveynlere sahip olmakla mümkündür. Aile değerlerinizi çocuğunuza geçirmenin yolu, aldığınız her türlü kararı bu değerlerle birleştirmekten geçer. Çocuğunuza değerlerinizi benimsetmek istiyorsanız, kontrolsüz kızgınlık göstermemelisiniz. Akşam yemeklerinde televizyonun kapalı olması sağlanmalı ve aile üyelerini birbirine yaklaştıracak bir sohbet ortamı oluşması için çaba gösterilmeli. Bu sohbetlerde çocuğunuza aile tarihçenizi, yaptıklarınızı ve başarılarınızı anlatın. Yapılan hata dile getirilip,dile getirilmeli. Çocuğunuza karşı bir davranışınız sizi üzüyorsa ondan özür dilemelisiniz. Yaşadığının anlamına varan ve yaşadığından zevk alan insan, eşine ve çocuklarına karşı da hoşgörülü olur. Çocuk anne babanın görülen birçok özelliğini aldığı gibi gözle görünmeyen özelliklerini de alır. Çocuğunuzun mizacından memnun değilseniz, kendinizin ve eşinizin aynı yaştaki durumunu soruşturun.Şaşırtıcı benzerlikler bulacaksınız. Çocuğunuzun davranışlarında sorun görüyorsanız bir profesyonele danışmaktan çekinmemelisiniz. Çocuğunuza boyunun ne kadar uzadığını, evdeki bir duvar üzerine işaretleyerek gözle görülür kılın. Çocuk için bir günlük tutulup, gelişmeler kaydedilebilinir. Yatmadan önce, yatağının kenarına ilişerek sohbet etmeye vakit ayırın.Sizi yanında tutmak ve geç yatmak için her zamankinden daha konuşkan olacaktır.Bu, onun dünyasına girmek için eşsiz bir fırsattır. Uyumaya hazırlanan çocuğunuza ‘bugün yaşadığın en güzel şey neydi?’ diye sorabilirsiniz. Hastalandığında çocuğunuza aşırı ilgi göstermeyin.Böylece ilgi görmek istediğinde hasta gibi davranmasını önlersiniz. Çocuğunuza televizyonu önceden belirlenmiş programlar için açmalı ve bu programlar bitince kapatmalıdır.Onun, karşısına çıkan her programı izlemesine izin verilmemelidir. Çocuğunuza televizyondaki şiddet içeren filmlerden uzak tutulmalı.Bunu başaramıyorsanız, filmi çocuğunuzla izleyip, yorumlamasına yardım edilmeli. Yemek konusunda çocuğun üstüne fazla düşmeyin.Onun da özel tercihleri olabileceğini kabul edin. Çocuğunuz önündeki yemeği yemekte zorlanıyorsa tabağı bitirmeye mecbur etmek yerine, yarısını yemesini isteyin.Belki yarım tabak eksik yemek yer, ancak adına ‘uzlaşma denilen ve hayatı yaşanılır kılan bir özellik kazanma yolunda önemli bir adım atar. Oyun oynayarak, komiklik yaparak yemek yedirmeyin.Aksi takdirde yemek saatinde özel ilgi bekler. Çocuğunuzdan yapmasını istediğiniz şeyleri onunla birlikte uygular ve bu arada onu takdir eder, ona iyi sözler söylerseniz istediğiniz sonuçları elde etme şansınız artar. Çocuğunuza başarılı insanların hayat hikayelerini okuyarak ve onun yorumlamasına imkan verebilirsiniz. Çocukların kendi kendine yapabilecekleri şeyler onlar için yapılmamalı. Bol bol fotoğraf çekin ve bunları kaldırmak yerine bazılarını oluşturduğunuz bir panoya asın, bazılarını da albüme yerleştirip ortada bırakın. Çocuğunuzun sahip olmadığı özelliklere üzülmek yerine, sahip olduklarına sevinin. Çocuğunuzu eleştirdiğiniz sırada kırıldığını görürseniz konuyu kapatın.Kırgınlığı geçene kadar tekrar gündeme getirmeyin. Çocuğunuz başarısız olsa da, çabasını ve niyetini takdir ederek söze başlamalısınız. Çocuğunuzun yaptığı elinden gelendir.Onun sınırlarını kabullenin.Böylece özsaygı kazanmasına imkan sağlarsınız. Çocuğunuzun yaptığı işleri kendi hızında yapmasına izin verilmeli. Sabırsızlık gösterilmemeli. Çocuğunuzla, içinde bulunduğu yaşla ilgili anılarınızı paylaşın.Mutlu ve keyifli olanların yanında, başarısızlık ve zorluklardan öğrendiklerinizi de dile getirin. Hangi yaşta olursa olsun, çocuğunuzla birlikte oynama ve onun heyecanına katılma fırsatını kaçırılmamalı. Bugünün dünyasında çocukları bilgisayardan ve internet ortamından uzak tutamazsınız. Bunun için bilgisayar oyunları oynamaya başladığı zamandan itibaren bilgisayar başında ölçülü zaman geçirmesi için program yapılmalı. Çocuğunuzun her yaşta anlattığını sıkıntıdan patlasanız bile can kulağıyla dinleyin.Vaktiniz yoksa bunu ona söyleyin ancak sonra yine dinlemelisiniz. Çocuğunuzun sizi dinlemesini istiyorsanız, siz de ona her konuda sık sık fikrini sorun ve onu yargılamadan dinleyin. Çocuk dinlenirken başka şeyle meşgul olunmamalı, sözü kesilerek yargılanmamalı.
|