Öfke ile Baş Etme Yolları Öfke Terapisi 0544-7243650
Öfkeyi Kontrol Edebilme Becerisi…Öfke ile Baş Etme Yolları Öfke Terapisi 0544-7243650
Öfkelenmemek Becerisi Edinmek
Zaman zaman kendimizi öfkelendirmekten alıkoyamıyorsak ve öfkemizi bazen işlerimizi yoluna koymak için kullanma alışkanlığı geliştirdiysek öfkenin iç yüzünü tanımak ve öfkelenme becerimizi yeniden gözden geçirmek durumundayız..
Öfkelenmek beceri ister!
Öfkelenmenin tamamen kişin kendi becerisi olduğunu bilmiyor olabilirsiniz ama bu becerinin bir çok yol ile edinilmiş olabileceğini tahmin ediyorsunuzdur. Başkasından görerek yada deneme yanılma yolu ile öfkelenme becerisine başlamış bir çok insan istemediği bir durumu yaşarken öfkeli bir surata ve bağırıp çağıran bir insana dönüşerek karşısındaki kişiyi korkutup işini görmesini sağladığını düşünebilir.; artık her istenmeyen durumla karşılaşıldığında kendi çıkarını gözetmek adına sanki doğuştan bir refleksmiş gibi kendinisini öfkelendirmeye başlayabilir..
Oysa ki öfkelenmek kalıtsal bir refleks değildir. Boğazımıza yemek takıldığında öksürmeye benzemez. Örgü örmek, bisiklet kullanmak gibi öğrendikten sonra hiç düşünmeden de o işi yapabilmeye benzer. Kendinizi şartlandırıp, her bisiklete bindiğinizde pedal çevirmeye başlamamız gibi, her hoşumuza gitmeyen durumda da kaşlarımızı çatıp “İşler benim dediğim gibi olmalı!” düşüncesini kendimize veya çevremize yönlendirmemizdir.
Öfke nasıl becerilir?
1. adım: İstenmeyen bir durumla karşı karşıya kaldığımızda doğal memnuniyetsizlik, hoşnutsuzluk, neşesizlik yaşayabiliriz. Evet, bunların hepsi bizim doğal duygularımızdır ve bunları yaşamak da hayatımızın bir parçasıdır.
Buraya kadar her şey normaldir.
2. adım: Karşılaştığımız durumu kabullenmiyorsak ve düşüncelerimiz “Olaylar böyle olmamalı, bu doğru değil, tamamen yanlış yapıyor bana, karşımdaki kişi hatalı, ben ona doğru yolu göstermeliyim, bu bana yapılan bir haksızlık” gibi bir girdapta sürükleniyorsa kendi kendimize tepinmeye, öfkelenmeye başlarız. “Sizi öfkelendiren sizi işgal etmiş olandır” diyen ilk fizik tedavi uzmanlarından Elizabeth Kenny kişinin hassas olduğu konularda daha çabuk öfkelenip parladığını hatırlatıyor.
Aslında olan olmuştur ve bütün duyularımızın da bize ilettiği gibi olan bir gerçekliktir! Doğallıktan çıkıp kendimizi öfkelendirdiğimiz adımlar 2. adımda başlar.bunlar nelerdir…?
3. adım: Öfke içeri mi, dışarı mı: Artık bir şeyler yapmanın vakti geldi çünkü vücudumuz artık bu strese dayanamayacak. Öfkemizi ya kendimize eziyet ederek dışarıya püskürtecek, ya da bastırılan öfkenin kaygı ve depresyona yol açtığı idiaları arasında. içimize atarak bastıracağız.
Kadınlar öfkelerini üstü kapalı bir şekilde toplumda ayıplanma ihtimali düşük dolaylı yollar ile ifade ederlerken, erkekler daha direk yollara yöneliyorlar.
Southern Illinois Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Heiser ve Gannon kişilerin öfkeyi ifade etme şekillerinin yetiştirilme kültürü ile de yakından ilişkili olduğunun altını çiziyor.
Öfkenizi dışarı çıkardığınızda karşınızdakileri yola getirmek, korkutup dediğinizi yaptırmak yanılgısına kapılıyorsanız, şunu bir gözden geçirin: Öfkenizi gösterdiklerinizin siz bağırdınız diye hiç düşünmeden size hak verdiklerini sanmayın. Belki sadece susup geçiştiriyorlar ve bir daha sizinle hayat yollarının kesişmemesini umuyorlar. Sizin de şimdiye kadar karşınızdakinin öfkesiyle doğru bildiklerinizden şaştığınız olmamıştır, sussanız da içinizden doğru bildiklerinize inanmaya devam edersiniz değil mi? Çünkü doğru ifade edilmeyen bir öfkeyle karşılaşmışsınızdır Ne siz başkalarını, ne de başkaları sizi istemedikçe değiştirebilir. Öfkenizi bastırmak ve dikkatinizi başka yere vererek öfkeniz yokmuş gibi davranmak ise öfkenizi dindirmekte kullanılacak etkin bir yöntem olsa da bu yönteme sık başvurmak uzun vadede sorunlarınızı çözmeye yetmediği gibi mide sorunları, ülser, depresyon ve yüksek tansiyon ve vücudunuzla ilgili bir çok rahatsızlığa da ön ayak olur. İfade edilmeyen öfke, kişiler arası ilişkileri de bozabileceği gibi, zihinsel ve fiziksel problemlere de yol açıyor
Algılamamızı olumsuz yönde geliştiren, canımızı sıkan durumlarda en sağlıklı yolun, doğru bir ifade şekliyle olayın hoşumuza gitmeyen tarafını açıkça dile getirmek olduğunu biliyoruz. bunu öfkeye taşımanın kendimize eziyet etmenin yanında durumun düzelmesine bir katkı sağlamayacağı gibi durumu daha da karmaşık bir hale sokacağı gerçeklikler arasında.
Öfkelenmemek için:
durumu anlamaya çalışmalıyız.Durumu anlamaya çalışmak aynı zamanda duygularımızı anlayıp bizi rahatsız eden durumu doğru ifade edebilemize de yardımcı olacaktır. bizi kışkırtan olaya değişik açıklamalar getirmek ve farklı bakış açıları nda düşünmek, bizi her zaman daha doğru tepkiler vermeye yönlendirir.
Her insanın, en yakınlarımızın bile başka “doğru”ları olabileceğini ve başımıza her an herşeyin gelebileceği gerçeğini unutmamalıyız...
Öfkelendiğimiz olay, kişi yada durumların bizi böyle bir duygunun içine sokabilecek değere sahip olup olmadığını ve neden kendimizi böyle bir durumun içine sokmak zorunda olduğumuzu göz önünde bulundurmalıyız çünkü araştırmaların ortaya koyduğu doğru ifade edilmeyen öfkenin yol açtığı fiziksel problemler kendimizi böyle bir duruma sokmadan önce bir kez durup düşünmemiz gerektiği sinyallerini veriyor… Doğru ifade edilmeyen öfkenin yol açtığı fiziksel problemler arasında; Baş ağrıları, Mide rahatsızlıkları Solunum problemleri Cilt problemleri, Jenital ve böbrek fonksiyonlarında problemler, Artirit, Sinir sistemi rahatsızlıkları Dolaşım sorunları Varolan fiziksel rahatsızlıkların kötüleşmesi Duygusal rahatsızlıklar ve intihar ön sıralarda yer alıyor.
Sakinleşmek için
•Öfkelendiğinizi farkettiğinizde bir süre sessiz kalın ve sanki bir film çekiyormuşçasına kendinize ve yaşadığınız olaya kuşbaşı bakın. Prof. Dr. Abdülkadir Özer’in de kitabında belirttiği gibi, yaşadıklarımıza kendi gözümüzle bakabildiğimiz gibi, duygu yoğunluğumuzu azaltmak için kamera açısıyla da hayatı izleyebiliriz. Kamera açısına çıkmak öfke yoğunluğumuzu azaltır.
•Derin nefesler alıp vermek de sakinleşmeye yardımcı olur. Her nefeste içinizde 10’dan başlayarak geriye doğru 0’a kadar sayın ve her sayıda öfke derecenizin de azaldığını düşünün.
•Öfkeniz hayatınızı zorlaştırıyorsa bir uzman psikoloğa başvurun.
Öfkelenmemeyi de Becerince:
En sağlıklı yol, olayın sizin hoşunuza gitmeyen tarafını açıkça karşınızdakilere dile getirmektir. Bazı olayları engelleyemediğiniz ve başka insanların doğrularını değiştiremediğiniz için hoşnutsuzluk yaşamak sizin hayatınızın da bir parçasıdır. Bunu öfkeye taşımak ve durduğunuz yerde tepinmek becerisini edinmiş olabilirsiniz. Aynı şekilde kendinizi sakinleştirmek ve öfkelenmemek becerisini de kazanabilirsiniz.
Siz öfkelenmenize olanak sağlıycak durumlarda olumsuz etkileri bloke etmeyi başardığınızda olaylara farklı bir pencereden bakıyor olucaksınız…
Uzman Klinik Psikolog
psikolog, klinik psikolog, uzman psikolog, terapi, psikoterapi, ergen psikoloğu, öfke kontrolü,anksiyete, kaygı, depresyon,depresif, yeme bozukluğu, fobi,sınav kaygısı, obsesyon, takıntı,obsesif kopulsif bozukluk, uçak korkusu, korku, yetişkin psikoloğu,aneroxia, aneroksia, iletişim problemleri, sosyal fobi,danışmanlık, danışman, bilişsel davranışcı terapi
TavsiyeEdiyorum.com > İstanbul > Psikologlar & Psikolojik Danışmanlar
psikolog, travma uzmanı, sınav kaygısına son, psikoterapist, duygusal özgürleşme,tırnak yemeye son, hipnoterapist, bilinçaltı çalışmaları, ilişki problemleri, kadın psikoloğu, özgüven, aldatma, aile danışmanı, özdeğer, aldatılma, evlilik danışmanı, bilinçaltı temizliği, cinsel terapist, ankara psikolog, enerji terapisti,telkinle tedavi, emotinal freedom, hipnozla kilo verme, emdr, hipnozla sigarayı bırakma