Ass.Prof.Dr. Muhsin Yılmazçoban (544)-724 36 50
danisman724@hotmail.com
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlara evlilik maaşı verilmeli
18/02/2012 Geçen haftaki yazımızda kıymetli Nevzat Tarhan hocamla farkında olmadan, kadınla ilgili şekilde aynı konudan bahsetmiştik. Aynı günde aynı konuyu işlemek güzel tevafuk olmuştu ve beni tebessüm ettirmişti. Halbuki birbirimizden habersizdik. Sevgili hocam ideal kadın modelinden bense kadın erkek ayrımından bahsederken günümüzdeki kadının ve ailelerin açmazlarını işliyorduk. Odak noktası günümüzün kadın erkek eşitliğinin değil aralarında farklılıkların olduğunun kabul edilmesi gerektiğiydi. Konuların işlenişinde çok fazla pratik çözüm önerileri yoktu. Ancak her iki yazıya bolca gelen okuyucu yorumlarında sizden gelen çok fazla miktarda çözüm önerileri sıralanması fazla alışıldık bir durum değildi. Öncelikle üretici ve pratik çareler üretmeye dönük yorumlarınız için özel şükranlarımı sunarım. Yorumlarınızı okurken heyecana kapıldım ve Haber7 okuyucusuyla iftihar ettim. Zira genelde yapılanın aksine yorumlarda kalite, nitelik ve her şeyden önemlisi somut çözüm önerileri yer alıyordu. Dikkat çeken ikinci husus ise, bu önerilerin bir noktaya kilitlenmiş olmasıydı. O’da “ev kadınlarına ve ailelere maddi yardımların arttırılmasına dönük tekliflerdi. Ailenin maddi yönden desteklenmesi fikri çiğ olmuş üzerimize yağıyordu. Bu konularda kafa yoran, düşünen birisi olarak artık anladım ki toplum doğal şekilde ve kendi içinde akıllı çözümleri çoktan üretmeye başlamış durumdadır. Kadının ve ailenin desteklenmesi sorununa karşı toplum kapalı kalmamış, aksine çözüme ihtiyaç hissetmiş; Toplumsal yapı bütün kanallarıyla kendi üretkenliğini devreye sokmaya çalışmaktadır. Ancak diğer alanlarda olmasına alışık olduğumuz biçimde Devlet mekanizmasının ve bürokrasinin bu konuda da toplumda üretilene karşılık verememesi durumu ortaya çıkabilir. Bir de feminist ve modernist aklı evvellerin muhalefetini hesaba katmak gerekiyor. Bu tür kaygıları bir kenara bırakarak aklımdaki teklifin ana iskeletini arz etmekle işe başlayalım: Konu bir yazıyla açıklanamayacak kadar geniş ve önemlidir. O halde giriş sadedinde kısaca bahsedelim. İleriki yazılardaysa, gelecek tepki ve önerilere göre konunun ayrıntılarına ve düzenlemenin eksiksiz yapılanmasına katkıda bulunmaya devam edilebilir. Asıl sorumluluk ise yetkili organlara ve kurulması gereken “bilim ekibine” düşecektir. Acilen toplumsal yapıya uygun bir sistem kurulmalıdır Hükümet organları acilen, ev kadınının meslek olarak kabulü ve maaş bağlanması konusunda bilim adamlarından oluşan uzman bir ekip kurmalı ve ciddi araştırmalar yaparak, topluma uygun düzenlemeye gitmelidir. On yıllardır Avrupa’da uygulanan aile ve çocuk yardımları tecrübesi önümüzde durmaktadır. Ancak yine alışılageldik olan “taklitçilikten” kaçınılarak geleneğe özgü ve bize has bir model kurulmalıdır. Evet, ev kadınları maaşa bağlanmalıdır. Evli ve kocası çalışan kadın, ev kadını mesleğiyle görünen, somut bir değer haline gelmelidir. Kocası keyfi şekilde işinden ayrılır, kadın kocasından boşanır ve eğitimlere katılmazsa maaşı kesilmelidir. Kadınımızın çile ve sabırla karşılıksız yaptığı ev kadınlığı, kocası, çocukları ve devlet önünde değer bulmalı, kıymetlenmelidir. Ev kadını nüfusun % 80’ini oluştururken çalışan kadın kadar bile değer görmez Türkiye’de iş hayatında çalışmayan ev kadını, kadın nüfusunun % 80 gibi önemli çoğunluğu oluşturmaktadır. % 20 seviyesindeki çalışan kadına yönelik pozitif ayrımcılık türü onlarca tedbir düşünülürken, ev kadınlarına yönelik hiçbir kapsamlı önlem, uygulamaya konulmamış durumdadır. Hâlbuki ev kadınları iktisadi, sosyal ve kültürel hayatın kendisinden kanlanıp canlandığı en önemli başlıca kesimdir. Reklamlar bile onu hedefleyerek biçimlendirilmekte ve piyasanın bir numaralı aktörleri olmaktadırlar. Külfetin teşkilinde, bu kadar önemli olan ev kadınları nimet paylaşımında “sistemin görünmezi” durumundadır. Bağlanan maaş en az asgari ücret civarında olmalı ve emeklilik hakkına kavuşabilmeli bu da sürekli eğitime bağlanmalıdır. Ev kadınları çocuk ve aile konuları başta olmak üzere, sürekli eğitim merkezlerinde eğitim almalıdır. Belediyeler kendi sınırları içindeki ev kadınlarına eğitim hizmeti vermelidir. Eğitime devamsızlık yapanların maaşları kesilebilmelidir. Konuya ideolojik bakacak çok azının dışında çalışan olsun ev kadını olsun yeni modeli destekleyeceklerdir. Eğer yeterli miktarda maaş alacak olurlarsa, halen çalışan kadın nüfusun %10’luk kısmı ağır, ezici, yıpratıcı ve yozlaştırıcı iş hayatını bırakıp, evinin hanımı olmak için can atacaktır. Kısacası sosyal psikolojik yapı her zamankinden çok daha fazla hazır durumdadır. Maaş bağlanması sanıldığının aksine ekonomiye yük değil canlılık getirecek Bu durum ise ekonomi ve genel bütçe dengelerine, büyük bir dinamizm getirerek Türkiye maliyesine devrim niteliğinde yeniden yapılanma imkânı verecektir. Kadına verilen miktar, daha büyük oranlarla canlanan ekonomik yapıdan, rahatlıkla ve fazlasıyla geri alınabilecektir. Öyle ki terör yüzünden bütçeyi perişan eden askeriyenin bütçeye olan mali yükünü bile, oldukça hafifletecektir. Önemli olan sistem kurmak değil sisteme yüklediklerinizle topluma mal edebilmektir. Fakat bütün bunlar kuru bir slogan olarak kalmamalıdır. Öyle bir düzenleme yapılmalıdır ki bu tedbir çalışan kadına, ev kadınına, aileye, ailede yetişen yeni nesil olan çocuklara, erkeğe ve bütün topluma artı değer katacak hale getirilmelidir. Ev kadınının alacağı maaş, “ev kadınlığının” meslek olması ve değer ifade etmesi önemlidir Ev kadınına verilen destek, erkeğine karşı eşitlikçilik vurgusuyla ele alınarak, “artık kadın erkeğe karşı olan nihai zaferi kazandı” şekliyle takdim edilirse, toplum ve ailenin güçlenmesine hiçbir olumlu etkisi olmayacaktır. Kadının aile içinde ve kocası yanındaki kıymetine yapılan vurgu ne kadar kesin olursa bu, o kadar aile ve toplumun güçlenmesine dönük etki yapacaktır. Düzenlemenin maddi özelliklerin, manevi ve ahlaki duruma yansıması ve evrilmesi, zamanın maddeci felsefe ve zihniyetlerinin etkisinden kurtulma imkânı sağlayacak olması öncelikli hedef olmalıdır Günümüzde manevi değerler maddeleşmeye ve nesneleşmeye doğru gitmektedir. Bunun tersi şekilde maddi olanın manevileşebilmesi çok önemli ve elzemdir. Kadının alacağı maaş maddi ölçütlere değil manevi ölçütlere zemin hazırlayacak zihniyet değişimine imkân sağlamalıdır. Günümüz Türkiye’sinin en temel yatırımları, değerler sistemine yapılmalıdır. Kadının maaşı geleneğin kadın statüsü ve rolünü güçlendirebilmelidir. Maaşın bağlanmasıyla birlikte tüketim toplumuna hazır bir yiyici ve tüketici olması yönünde kadının teşviki, gerçekten istenecek faydayı vermeyecektir. Bu projenin başından dinamitlenmesi demek olacaktır. Günümüzdeki haliyle kadın çalışsın çalışmasın zaten, basit bir tüketicidir. Kadının gelenek kaynaklı yeni rol ve statüsü, evinde ve çevresinde üretici kimliğiyle birlikte ortaya çıkabilmelidir. Bugünkü yazıyla konuya girmiş ve ideal sistem için tartışmaya başlamış olalım. Daha anlaşılır olmak adına yazıyı kısa tutarak, konuya virgül koymak gerekiyor. Gelecek yazıda bu önemli konuya devam etmek ümidiyle. Selam, sevgi ve muhabbetle… Yrd Doç Dr. A. Muhsin Yılmazçoban |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Yard.Doç.Dr. Muhsin Yılmazçoban muhsinyilmazcoban@gmail.com GÖRÜCÜ USULÜ MÜ, FLÖRT MÜ? - 18/02/2012 |
Yard.Doç.Dr. Muhsin Yılmazçoban muhsinyilmazcoban@gmail.com GÖRÜCÜ USULÜ MÜ, FLÖRT MÜ? |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Evliliği önleyici boşanma korkusu - 18/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Evliliği önleyici boşanma korkusu Gençlerin evliliklerinde boşanmak istememek gibi iyi niyetli tutumları, sonrasında kendi aleyhlerine karabasan olmakta ve nasıl evlenemeyecek hale getirilmektedir? |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Bakanlıktan evlilik müjdesi, ancak... - 18/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Bakanlıktan evlilik müjdesi, ancak... Bahsedilen konular yararlıdır ve içerikte olmalıdır. 5 ana başlık ve 23 ayrı modüle kadar geniş içerik ise hedefleneni zorlaştırır ve kafaları daha çok karıştırır. |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadının aldatması ne demek? - 18/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadının aldatması ne demek? "Erkeğin aldatma girişimi cinsellikle sınırlı iken kadının aldatması duygusal kökenlidir." |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Erkeğin aldatması, kadının boşama riski - 18/02/2012 |
Erkeğin aldatması, kadının boşama riski Aşk, evlilik ve sadakatsizliğin ne kadar acı ya da ne kadar tatlı algılandığının derecesi, kadın ve erkek olmanın aynı zamanda arada uçurumlara dönüşebilen, farklılıklarına bağlıdır. |
Yard.Doç.Dr. Muhsin Yılmazçoban muhsinyilmazcoban@gmail.com - 18/02/2012 |
Yard.Doç.Dr. Muhsin Yılmazçoban muhsinyilmazcoban@gmail.com GÖRÜCÜ USULÜ MÜ, FLÖRT MÜ? |
Ass.Prof.Dr. Muhsin Yılmazçoban muhsinyilmazcoban@gmail.com Türk Usulü Flört, Liselilerde Flört, Ün - 18/02/2012 |
Ass.Prof.Dr. Muhsin Yılmazçoban muhsinyilmazcoban@gmail.com Türk Usulü Flört, Liselilerde Flört, Üniversitelilerde Flört |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Evlilik Programları boşanmaya neden oluyor - 18/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Evlilik Programları boşanmaya neden oluyor Söz konusu programlar hem geleneksel yapıyla uyum sağlamalı hem de modern TV tekniğine uygun şekilde aktarılmalıdır. |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlar koca eline bakmasınlar - 18/02/2012 |
A.Muhsin Yılmazçoban Beyaz Kalpler Kadınlar koca eline bakmasınlar Yeniden sağlıklı aileye ulaşmaksa, geleneğe ve değerlerimize ait eksiklik ve acizlik değil aksine muhatabı olduğumuz ve içinde yaşadığımız modern ve kapitalist düzenin açmazıdır. |
Devamı |