Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ
uzmanpsikologbusra@gmail.com
SOSYAL FOBİ
16/11/2013 Sosyal fobi, utanç duyma ve küçük düşme ihtimali taşıyan toplumsal veya toplumsal performans durumlarında belirgin ve sürekli korku yaşama olarak tanımlanmıştır ( APA, 1994).Toplum içerisinde yaygın bir şekilde görülür ve zaman içerisinde kaçınmaların artmasıyla kronikleşebilir. Bu rahatsızlık tanısı konması için gerekli kriterler şu şekildedir ( DSM-IV TANI KRİTERLERİ) · Tanımadık insanlarla karşılaştığı ya da başkalarının gözünün üzerinde olabileceği, bir ya da birden fazla toplumsal ya da bir eylemi gerçekleştirdiği durumdan, belirgin ve sürekli bir korku duyma: Kişi küçük duruma düşeceği ya da utanç duyacağı bir biçimde davranacağından korkar (ya da anksiyete belirtileri gösterir). Not: Çocuklarda, tanıdık kişilerle yaşına uygun toplumsal ilişkilere girebilme becerisi olmalı ve anksiyete, sadece erişkinlerle olan etkileşimlerinde değil, yaşıtlarıyla karşılaştığı ortamlarda da ortaya çıkmalıdır. · Korkulan sosyal durumla karşılaşma, hemen her zaman anksiyete doğurur, bu da duruma bağlı ya da durumsal olarak yatkınlık gösterilen bir panik atağı biçimini alabilir. Not: Çocuklarda anksiyete, ağlama, huysuzluk gösterme, donakalma ya da yabancı insanların olduğu toplumsal durumlardan uzak durma olarak dışavurulabilir. · Kişi, korkusunun aşırı ya da anlamsız olduğunu bilir. Not: Çocuklarda bu özellik olmayabilir. · Korkulan toplumsal ya da bir eylemin gerçekleştirildiği durumlardan kaçınılır ya da yoğun anksiyete ya da sıkıntıyla bunlara katlanılır. · Kaçınma, anksiyöz beklenti ya da korkulan toplumsal ya da bir eylemin gerçekleştirildiği durumlarda sıkıntı duyma, kişinin olağan günlük işlerini, mesleki (ya da eğitim ile ilgili) işlevelliğini, toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini bozar ya da fobi olacağına ilişkin belirgin bir sıkıntı vardır. · 18 yaşından küçüklerde, süre en az 6 aydır. · Korku ya da kaçınma davranışı, bir maddenin (örn. Kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi için kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir ve başka bir mental bozukluk ile daha iyi açıklanamaz. (agorafobiyle birlikte ya da agorafobi olmadan panik bozukluğu, ayrılma anksiyetesi bozukluğu, beden dismorfik bozukluğu, yaygın gelişimsel bozukluk ya da şizoid kişilik bozukluğu gibi) · Genel tıbbi bir durum ya da başka bir mental bozuk varsa bile, tanı ölçütünde sözü edilen korku bununla ilişkisizdir. Örneğin: korku, kekemelik, parkinson hastalığındaki titreme ya da anoreksiya nervoza ya da bulimia nervozadaki yemek yeme davranışıyla ilişkili değildir. Sosyal fobi performans ve genel olarak iki şekilde görülür. Performans alt tipinde, birey sunum yapma, topluluğa karşı konuşma , dans etme gibi performans göstermesi gereken durumlarda kaygı yaşar. Genel tipinde ise başkaları ile konuşma, soru sorma, yemek yeme, fikrini söyleme veya sokakta yürüme gibi pek çok durumda kaygı yaşamaktadır. En sık kaygı yaşanan durumlar, yeni biriyle tanışma, toplu bir yerde yemek yeme, küçük sosyal gruplarda konuşma, sunum yapma gibi konulardadır. Çoğu kişi çarpıntı, titreme, kas gerginliği, boğazda kuruluk, sıcak ya da soğuk basması, mide rahatsızlıkları gibi fizyolojik belirtiler gösterir. Tedaviye ise sıklıkla kızarma, ağız kuruması, kekeleme ve ses titremesi gibi fiziksel belirtilerden şikayet ederek ve hedeflerine ulaşamadıkları ve iş, arkadaşlık , aile gibi konularda zorlanma yaşadıklarında başvururlar. Sosyal fobisi olan bireylerin ortamdaki diğerlerinin kendilerine yönelik olumsuz değerlendirileceklerine yönelik sürekli bir korkuları vardır. Bu yüzden sürekli hata yapacaklarını, birilerini utandıracaklarını ya da eleştirileceklerini düşünürler. Dikkatleri aşırı bir şekilde kendileri üzerindedir. Başkalarının bulunduğu ortamlarda sürekli kendilerini gözlemlerler. Kendilerinin uygun davranmayacağı ve hata yapacaklarına dair olasılığı abartırlar ( Konuşurken hata yapacağım, kekeleyeceğim Ve bu olasılık gerçekleştiğinde , bir hata yaptıklarında bunun sonucunda neler olabileceği ile ilgili felaket senaryoları vardır( Bu sunumda hata yaparsam işimi kaybederim ve bir daha asla iş bulamam ) . Bu bireylere göre etraflarındaki herkes kendisinin davranışlarını inceliyordur ve hepsi de oldukça eleştiricidir. Ayrıca kendilerinden de oldukça yüksek performans beklentileri vardır ve bu beklentiyi karşılamayınca bunu bir başarısızlık bir hata olarak görürler. Sosyal fobisi olan bireyler korktukları durumla karşılaşmamak için bazı davranışlar geliştirirler. Örneğin; dikkat çekmemeye çalışırlar, göz teması kurmazlar, soru sormazlar, söyleyeceklerini zihninde tekrarlarlar, çok sessiz konuşurlar, sosyal ortamlara girmek istemezler, dışarıda yemek yemezler hatta bazen evden dışarıya bile çıkmazlar. Bu davranışlar kişileri korktukları durumlarla yüzleşmelerini engelleyerek, korkularını devam ettirmelerine neden olur. Sosyal fobinin kişinin yaşamına pek çok olumsuz etkisi vardır. Öncelikle kişinin kaçınma davranışlarından dolayı sosyal becerileri körelir. Akademik ve iş yaşantısında problemler yaşayabilir. Sosyal hayatta arkadaşları ve aileleri ile sorunlar yaşanabilir. Kişi bu rahatsızlığı ile baş edemeyince alkol bağımlılığı, depresyon gibi diğer psikolojik bozuklukları gösterebilir. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
HASTALIK HASTALIĞI - 12/04/2014 |
Günümüzde karşılaştığımız pek çok haber, etrafımızdaki insanların yaşadıkları sağlık problemleri ya da kendi deneyimlerimiz nedeniyle sağlık konularında |
STRES VE HASTALIKLAR İLE İLİŞKİSİ - 05/03/2014 |
Stres günümüzde pek çok bireyin, çalışan çalışmayan, okuyan okumayan, her yaştan her kesimin sıklıkla dile getirdiği oldukça yaşamımızın içinde bir kavram. |
OBEZİTE, YEMEK YEME VE PSİKOLOJİ - 26/02/2014 |
Obezite tüm dünyada ve ülkemizde giderek artan bir rahatsızlıktır. Besinlerle alınan enerji miktarının fiziksel aktivite ya da metabolizma aracılığıyla tüketiminden fazla olduğu durumlarda görülür. Beden kitle endeksi |
MOTİVASYON SAĞLAMA YÖNTEMLERİ - 05/01/2014 |
İnsanların çoğunun davranışlarının altında ihtiyaçlar bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlar, karşılanmak için itici bir güç oluşturur ve bu güce de motivasyon adı verilir. İnsan davranışlarına yön verir ve kişileri harekete geçirir. İhtiyaçlar, istekler, |
BİR TABU: ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI - 29/12/2013 |
Çocuklara yönelik cinsel istismar , çocuğun kendinden yaşça büyük biri tarafından cinsel ilişkiye zorlanması ya da cinsel haz almak için kullanılmasıdır. Toplum tarafından bir tabu olduğu için, düşünüldüğünden daha yaygın olmasına rağmen çoğu zaman |
ERTELEMECİLİK DAVRANIŞI İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI - 12/12/2013 |
“Günlük yaşamda yapmam gereken en basit şeyleri bile yapmaya üşeniyorum. “ “İş yerimde aldığım görevleri yerine getiremiyorum. “ “Okulda ödevlerimi hep son dakika yapmak zorunda kalıyorum. “ “Yapılacak bir sürü şey var ; ama bilmiyorum o sırada |
DEPRESYONDA DÜŞÜNCE ÖZELLİKLERİ - 10/12/2013 |
Depresyon, oldukça sık görülen ve çok zor bir psikolojik rahatsızlıktır. Bireyi yaşamaktan vazgeçirebilir, yoğun çaresiz hislerine yol açabilir, hayata karşı isteksizleştirebilir, kişilerarası ilişkilerini bozabilir, fiziksel sağlığı olumsuz |
ÇOCUĞUM HER ŞEYE KARŞI GELİYOR ! - 06/12/2013 |
“Ben bu çocuğu anlamadım gitti, her şeye nasıl cevap veriyor ?” “Hiçbir şeye uyum göstermiyor “ “Sürekli benimle tartışacak bir şey buluyor” “Hiçbir kurala uymuyor” |
SEVGİ BAĞIMLISI MISINIZ? - 05/12/2013 |
Romantik komedi filmlerinde , çoğu zaman hayatı yolunda gitmeyen ya da çok sıkıcı olan bir kişinin yaşamına biri girer ve bir beyaz atlı prens edasıyla bir anda bir sihir olmuş gibi tüm sıkıntılarından kurtulur ve artık çok mutlu olur. |
Devamı |