Uzman Klinik Psikolog Büşra GÜNEŞ
uzmanpsikologbusra@gmail.com
DEPRESYONDA DÜŞÜNCE ÖZELLİKLERİ
10/12/2013 Depresyon,
oldukça sık görülen ve çok zor bir psikolojik rahatsızlıktır. Bireyi yaşamaktan
vazgeçirebilir, yoğun çaresiz hislerine yol açabilir, hayata karşı
isteksizleştirebilir, kişilerarası ilişkilerini bozabilir, fiziksel sağlığı
olumsuz etkileyebilir, hareketsizleştirebilir. Çoğu kişi bu hastalık yüzünde
derin bir acı duyar ve bunu ifade etmekte zorlanır. Günümüzde
pek çok kişi depresyonda olduğunu düşünmektedir. Bireyler biraz moralleri
bozulduğunda, yaşam sorunları ile ilgili kendilerini çökkün, çaresiz
hissedebilir. Fakat bu onun hemen depresyon hastası olduğunu göstermez.
Depresyon hastası en az iki hafta boyunca etrafına karşı yoğun bir ilgi kaybı
ve depresif duygu durumu yaşar. Kilo kaybı veya kilo alımı olur, uykusuzluk
problemi yaşar. Konsantrasyon güçlüğü , kararsızlık, enerji azlığı gibi
belirtileri bulunur. Yoğun suçluluk, değersizlik ve ölüm düşünceleri olabilir.
Bu belirtiler bireyin gündelik yaşamını oldukça etkilemektedir ve en az iki
hafta sürmektedir. Sonuç olarak yaşam içerisinde yoğun üzüntü yaşasanız da bu
her zaman depresyon olmayabilir. Depresyon hastalığına neden olan pek çok
faktör vardır ve bunlardan en önemlisi de aklımızdan geçen bazı düşüncelerdir.
Depresyonu anlamak için bu düşünce yapılarını açıklamak önemlidir. Depresyonda
olan bireylerin; kendisi, gelecek ve
dünya hakkında bir takım inanışları vardır. Örneğin onlara göre kendileri
başarısız, yetersiz, suçlu, değersiz olabilirler. Gelecekleri onlara umutsuz ve
karanlık olabilir. Ve genel olarak dünya ya da çevre onlar için acımasız,
adaletsiz, ve talepkar gelebilir. Bilişsel üçlü dediğimiz çoğu zaman gerçekçi
olmayan bu inanışlar, kişiyi depresyona sürükleyebilir. Bunun yanında depresif
bireyler olayları olumsuz düşünceler ile yorumladıktan sonra genel olarak
içsel, genel ve kalıcı yorumlar
yaparlar. Örneğin kişi eğer sınavdan başarısız olmuş ise, bunu içsel yani kendi
başarısız ve beceriksizliği ile açıklar ve bunun her zaman olan genel bir durum
olduğunu ve bunun hiç değişmeyeceğini, gelecekte de bu şekilde devam edeceğini
düşünürler. Çoğunlukla kendini yetersiz,
başarısız , değersiz ve sevilmez görme eğilimindedirler. Bu tarz inanışlar ile
birlikte depresyon hastaları bazı düşünce hataları yapmaktadır. Aslında bu tarz
düşünce hatalarını herkes yapsa da , hastalarda bu hataların sıklığı ve şiddeti
daha fazladır. Depresyon hastalarında sıklıkla görülen bilişsel hatalar
şunlardır: Aşırı genelleme Depresif
bireyler tek bir olumsuz olay yaşadıklarında , bunları daha geniş bir zamana
genellerler. Örneğin bir sınavda başarısız oldular ise, tüm derslerde başarısız
olduklarını ve hatta genel olarak
başarısız bir insan olduklarını düşünürler. Oysa ki başarılı olduğu dersler ya
da hayatta başarılı olduğu başka konular
vardır. Aşırı genelleme yaparken sıklıkla kullandıkları kelimeler “ hep” “her
zaman” “tüm yaşamım boyunca” , “herkes” gibi ifadelerdir.
Büyüme ve Küçültme Kişi kendi
başarılarını küçültürken, hatalarını büyütmektedir. Bunun yanında başkalarının
hatalarını daha küçük görürken başarılarını daha büyük görürler. Örneğin birey
edebiyat dersinde çok iyi sonuçlar alıyor olabilir; fakat bu onun için
önemsizdir. Bunun yanında matematik dersinde yaptığı bir hata onun için çok
büyüktür ve kabul edilemezdir. Ya da çok iyi satranç oynayabilir ; fakat bu o
kadar da önemli değildir. Onun için önemli olan teniste yeterince iyi
olmamasıdır. Zihinsel Filtre Birey bir
olayın olumlu olumsuz pek çok tarafı var iken sadece olumsuz taraflarına odaklanmaktadır.
Örneğin yakın işinden memnun değilse bu işin olumlu taraflarını hiç görmez
sadece olumsuz yönlerini görür. Bu hata kendini değerlendirirken de aynı
şekilde işler. Hatalı Falcılık Kişinin
elinde kesin bir kanıt olmasa da olayların sonuçları ile ilgili tahminlerde
bulunur ve çoğu zaman olumsuz tahminlerdir. Örneğin patronu onu odasına
çağırdığında, kendisini işten atacağı ile ilgili bir tahminde bulunur. Eline
aldığı bir işi kesin başaramayacağını düşünür. Kişiselleştirme Her olay
için mutlaka kendisiyle ilgili çıkarımlarda bulunur. Örneğin olumsuz bir olay
yaşanmış ise, bu olaydan sorumlu pek çok faktör var ise kişi daha çok
kendi yüzünden bu sonucun olduğunu
düşünür. Onun yüzünden başarısız olunmuştur, olumsuz durumlara hep o sebep
oluyordur. Ya Hep Ya Hiç Tarzı Düşünme Kişi bir işi
eline aldığında mükemmel bir başarı sağlamayacak ise o işi hiç yapmaz; nasılsa
en iyisini yapamayacağını düşünerek hiçbir şey yapmaz. Böylelikle depresyonda
sıklıkla gördüğümüz aktivitelerde azalma meydana gelir. Depresyonda
olan bireyler bu tarz düşünme hatalarını oldukça sık bir şekilde yaparlar ve
hata yaptıklarının çoğu zaman farkında bile değillerdir. Bilişsel hatalar ve
olumsuz bilişsel üçlü nedeniyle kendilerine, iyileşebileceklerine,
yapabileceklerine ve genel olarak hayata karşı daha umutsuz bakar hale
gelirler. Bu da tabloyu daha da güçleştirir. UZMAN KLİNİK
PSİKOLOG BÜŞRA GÜNEŞ
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
HASTALIK HASTALIĞI - 12/04/2014 |
Günümüzde karşılaştığımız pek çok haber, etrafımızdaki insanların yaşadıkları sağlık problemleri ya da kendi deneyimlerimiz nedeniyle sağlık konularında |
STRES VE HASTALIKLAR İLE İLİŞKİSİ - 05/03/2014 |
Stres günümüzde pek çok bireyin, çalışan çalışmayan, okuyan okumayan, her yaştan her kesimin sıklıkla dile getirdiği oldukça yaşamımızın içinde bir kavram. |
OBEZİTE, YEMEK YEME VE PSİKOLOJİ - 26/02/2014 |
Obezite tüm dünyada ve ülkemizde giderek artan bir rahatsızlıktır. Besinlerle alınan enerji miktarının fiziksel aktivite ya da metabolizma aracılığıyla tüketiminden fazla olduğu durumlarda görülür. Beden kitle endeksi |
MOTİVASYON SAĞLAMA YÖNTEMLERİ - 05/01/2014 |
İnsanların çoğunun davranışlarının altında ihtiyaçlar bulunmaktadır. Bu ihtiyaçlar, karşılanmak için itici bir güç oluşturur ve bu güce de motivasyon adı verilir. İnsan davranışlarına yön verir ve kişileri harekete geçirir. İhtiyaçlar, istekler, |
BİR TABU: ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI - 29/12/2013 |
Çocuklara yönelik cinsel istismar , çocuğun kendinden yaşça büyük biri tarafından cinsel ilişkiye zorlanması ya da cinsel haz almak için kullanılmasıdır. Toplum tarafından bir tabu olduğu için, düşünüldüğünden daha yaygın olmasına rağmen çoğu zaman |
ERTELEMECİLİK DAVRANIŞI İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI - 12/12/2013 |
“Günlük yaşamda yapmam gereken en basit şeyleri bile yapmaya üşeniyorum. “ “İş yerimde aldığım görevleri yerine getiremiyorum. “ “Okulda ödevlerimi hep son dakika yapmak zorunda kalıyorum. “ “Yapılacak bir sürü şey var ; ama bilmiyorum o sırada |
ÇOCUĞUM HER ŞEYE KARŞI GELİYOR ! - 06/12/2013 |
“Ben bu çocuğu anlamadım gitti, her şeye nasıl cevap veriyor ?” “Hiçbir şeye uyum göstermiyor “ “Sürekli benimle tartışacak bir şey buluyor” “Hiçbir kurala uymuyor” |
SEVGİ BAĞIMLISI MISINIZ? - 05/12/2013 |
Romantik komedi filmlerinde , çoğu zaman hayatı yolunda gitmeyen ya da çok sıkıcı olan bir kişinin yaşamına biri girer ve bir beyaz atlı prens edasıyla bir anda bir sihir olmuş gibi tüm sıkıntılarından kurtulur ve artık çok mutlu olur. |
KARDEŞLER ARASINDAKİ KISKANÇLIK VE KAVGALARI ÖNLEME YOLLARI - 21/11/2013 |
Özellikle kardeşler arasındaki kavga anne babaları oldukça yoran ve tüketen bir durumdur. Anne baba olarak siz de çocuklarınız arasında ağız dalaşlarından, en ufak konuda gerginlik çıkmasından, hiçbir şey paylaşamamalarından, birbirlerine vurmaların |
Devamı |