Uzman Psikolog Hakan Özbayis 0533 373 81 23
dr.hakanozbayis@gmail.com
HAMİLELİK PSİKOLOJİSİ
14/06/2015 Hamilelik Mükemmeldir
Varlık
ağacının en mükemmel meyvesi, evrenin adeta küçültülmüş bir örneği olan insanın
yaratılışı ne harikadır. Bu harikulade eserin ortaya çıkmasındaki vesilelerden
en birincisi ve en değerlisi annenin varlığıdır. Anne adayı bu kısa süreçte,
bir taraftan tarif edilmez duygularla donanır, diğer taraftan yaşanılması bir
çırpıda anlatılamayan sıkıntılı ve sancılı bir dönem geçirir. Neticesinde tüm
fedakarlıkların mükafatı olarak, annenin canından can çıkar ve insan varlık
sayfasında yerini alır. Bir
terazinin iki kefesi gibi, hamileliğin olumlu, güzel, harikulade tarafları
vardır. Ama olumsuz, sıkıntılı yönleri de olabilir. İşte genelde bu olumsuz
taraflar, anne adayları tarafından büyütülüp,
sürecin zorlu geçmesine neden olabilirler. İnsan
bilmediğinin düşmanıdır. Yani bilgi almadığı, bir uzmana sormadığı hangi mevzu
olursa olsun kişi hata edebilir. Yapmış olduğu hatalar da hayat düzenini
etkiler. Anne adaylarının hamileliğe karşı bakış açılarını değiştirmeleri
gerekmektedir. Hamilelik, müthiş ve muhteşemdir. Hamileliğe hazırlık kısmında
bile ebeveyn, olumlu olarak kendini motive edebilir. Zira kadının sağlıklı bir
bebeğe hamile kalmak için, sağlıklı ve doğal yaşamaya gayret etmesi gerekir.
Mesela sigara, içki, ilaç vs. kullanıyorsa, ilk önce düşünce bazında, daha
sonra bizzat fiiliyata geçerek zararlı alışkanlıklarını terk etmesi, sağlıklı
bir hamilelik dönemi geçirip, sağlıklı bir bebek dünyaya getirmesine sebebiyet
verecektir. Kadının
hamile kaldığı dönemden önce yapmış olduğu tüm hazırlıklar, hamilelik döneminde
fıtri seyrine ulaşır. Yani hamile bayanın, bizzat doktorunun tavsiyesiyle,
zararlı alışkanlıkları bıraktığı, abur cubur, çikolata, kola, hamburger vb.
gibi dengesiz kilo almadan başka bir işe yaramayan yiyecekleri hayatından
çıkararak sağlıklı beslendiği, spor yapmıyorsa doktorunun tavsiyesi ve önerisi
ile yürüyüş, yüzme vb. gibi sporları yapıp, egzersizleri yerine getirdiği,
kendisini ve bedenini rahatlatacak masajları yapıp, vücudunun ihtiyacı olan
folik asit ve E vitamini gibi vitaminlerin alınmasını sağladığı doğal bir
süreçtir Hamilelik. Yakın
ve uzak çevresinin hamile olan anne adayına göstermiş olduğu hassas nezaket,
kibarlık, değer ve saygı hamileliğin ne kadar olgunluk ve saygınlık gerektiren
bir mesele olduğunu anlatır bize. Etiyle, kanıyla, duyguları ve canıyla yepyeni
bir kişi gelecektir dünyaya. Hamile annenin ihtiyaçları ile çocuğunkiler
arasında denge kurulması işi, kadını sosyal, ruhsal ve psikolojik açıdan
etkiler ve iradi olarak önemli değişimler yaşanır anne adayının hayatında. İşte
böylesi bir zaman diliminde, hamile kişi fıtratına uygun ve yaşam tarzının
ihtiyaçlarına göre hayatında yeni bir spesifik sitil belirleyebilir. Hamilelik,
seyahatlere ve tatillere gidilmesine engel değildir. Sadece dikkat edilmesi
gereken mevzu, seyahatin tüm aşamalarının iyi planlanmış olması ve yeteri kadar
mola programlarına yer verilmesidir. Hamilelik fiziksel aktiviteleri teşvik
eder. Çünkü, sürekli oturur vaziyette geçen bir süreç, adayın eklemlerinin
katılaşmasına, kabızlık, kas gücü kaybı vb. olumsuz sonuçların doğmasına
sebebiyet verebilir. Hamilelikte cinsellik, duygusal boşluğun takviyesi adına
çok önemlidir. Bebek için kesinlikle risk teşkil etmez. Bazen doktorun
tavsiyesiyle düşük, erken doğum vb. risklerden dolayı cinselliğin bir
süreliğine ertelendiği zaman dilimleri olabilir. Anne
adayları çoğu zaman gebeliğin vücudlarının görünüşlerini bozacağını düşünür.
Tabiki hamile olan anne adayı kilo alacaktır. Almış olduğu ekstra kiloların
kontrolünü sağlama ve kas seviyesini güçlü kılma adına yapmış olduğu hareket ve
egzersizler onu dengeye ulaştıracak, güçlenip aktif kalmasına sebebiyet
verecektir. Bu
dönemde hormonlardan kaynaklı, dökülen saç miktarları azalacaktır. Yaşanılan
duygusal süreçten dolayı anne adayının teni kuruyabilir ve yer yer ufak lekeler
belirebilir. Doktor tavsiyesiyle alınacak vitaminler ve sağlıklı beslenme ile
annenin teninin parıl parıl parlamasına sebebiyet verecek bir değişim ve
güzelliğe imza atacaktır.
Hamilelik Süreci ve Süreçte Oluşan
Korku ve Kaygılar
Hamile
olan anne adayının yaşayacağı olumlu etkilerin yanında dokuz aylık süreçte,
korkular, kaygılar, endişe ve stresler yaşanabilir. Tüm bu olumsuzluklar adayın
rüyalarında tezahür edip, uykusuzluklara ve hayatın dengesizleşmesine sebebiyet
verebilir. Çok yönlü duyguların yoğun bir şekilde yaşandığı bu zaman diliminde
meydana gelen dengesizliklerden, kırılganlıklar ve karmaşalar oluşabilir. Aslında
anne adayı, dönem dönem kendisini bekleyen olumsuzluklara bütüncül bakıp,
gerekli reaksiyonu gösterecek bilince ulaşabilirse, süreci kolaylıkla atlatmış
olur. Çoğu zaman uzman bir psikolog ile bu meselenin çözümü suhuletli
olacaktır. Hamilelik
sürecini genel olarak üç safhaya ayırabiliriz. İlk dilim, anne adayının
hamileliğini öğrendiği ve sanki bundan sonraki dönemde özgürlüklerinin
kısıtlanacağı hissine kapıldığı dönemdir. Özgürlüklerinin kısıtlanması diye
tanımladığı dönemde, anne adayı hayatının akışını değiştirmesi gerektiği, her
hareketine dikkat edip, yeme, içme, uyuma düzenleri ile birlikte vücudunda
meydana gelen fiziksel değişimden dolayı hareketlerinin engelleneceğini
düşünür. Bir de bu hislerinin esiri altında iken, mide bulantıları,
yorgunluklar ve ani uyku gelme hali ile de karşılaşınca, hali pürmelalinin
bebeğinin hayatına ve sağlığına da olumsuz etki edeceğini düşünecektir. Anne
adayının deneyimsizliği, yapılacak ve yapılmayacaklar hususunda aşırıya gidip
dengeyi muhafaza edemeyişi, kendisine ya çok yoğun kısıtlamalar yapmasına yada
çok rahat davranıp kendi ve bebeğinin sağlığına dikkat etmemesine sebebiyet
verecektir. Amerika’ da yapılan araştırmalar neticesinde, hamilelikte her 10
(on) kadından birinin aşırı kaygılarından dolayı depresyon geçirdiği ifade
edilmektedir. Hamileliğin
ikinci dilimi dediğimiz dönemde, tarama testlerinin sonucunda bebeğin gelişimi ile
ilgili çok ciddi kaygılar yaşayan anne adayı, olumsuzlukların ağında bebeğini
kaybetme riskiyle karşılaşabilir. Bu durum annenin psikolojik durumunu etkiler. Üçüncü
dilim anne adayının bedeninin fiziksel olarak büyüdüğü ve doğumun yaklaştığı
dönemdir. Bu bölümde anne, kadınlık hislerinin yanında bedenindeki fiziksel değişimle
anne rolüne bürünme dürtüsünü yaşar. Bu durum cinsel yaşamındaki durgunluğa
sebebiyet verebilir. Fiziksel görüntüsünden dolayı arkadaş çevresinden
uzaklaşabilen anne adayı, eşi dahil kimseyle görüşmek istemeyip bir sarsıntı
içine girebilir. İşte
bu üç dönemde de sosyal fobi, anksiyete, depresyon gibi psikolojik
rahatsızlıklar oluşabilir. Bu psikolojik rahatsızlıklar, hamilelik sürecini
etkileyip, bebeğin sağlığına da zarar verecek düzeye gelebilir.
Hamilelikte Görülen Rüyalar
Hamile
olan anne adayının gündüzünde yaşamış olduğu ruhsal dengesizlikler, korku,
endişe ve kaygılar gecesinde rüyalarında başka şekil ve objelerle karşısına
çıkacaktır. Anne rolüne bürünmenin getirmiş olduğu sorumlulukla beraber
baskılar, farklı olumsuz duyguların doğmasına sebebiyet verecek ve bunun
yansıması rüyalarda ortaya çıkacaktır. Genelde
görülen rüyalar, gelecekle ilgili olan korkulardan kaynaklanan ve hamilelikten
sonra annenin iş ve sosyal hayatındaki değişimin meydana getireceği
düzensizliklerden oluşan tedirginliklerin yansımasıdır. Hamileliğin son
döneminde anne adayı, rüyalarında bebeğini doğum öncesi veya doğumda
kaybedebileceği endişesi ile ilgili, bebeğin kaybolması, kaybolduktan sonra
aranması gibi görüntüleri görebilir. Hamilelikten
dolayı vücudun ağırlaşması ve hareketlerin kısıtlanması ve herhangi bir olay ve
etkide, gerekli tepkilerin fiziksel olarak verilemeyecek olması anneyi ürkütür
ve tedirgin eder. Çünkü koruması gereken bir bebeği vardır. Bu haleti ruhiyede,
anne adayı rüyasında saldırıya uğradığını görebilir. Görülen tüm bu rüyaların
normal olduğunu ve korkulacak bir durumun olmadığını anne adayının bilmesi
gerekir. Aksine böylesi bir dönemde oluşabilecek psikolojik rahatsızlıkların
çözümü adına, anne adayının iç dünyasındaki çatışmaların tespiti için rüyaların
sentezi önem arz eder. Stresin Hamileliğe Etkisi
Hamilelikte
fiziksel değişimlerin yanında psikolojik değişimlerin meydana gelmesi, kişinin
kişilik yapısı, çevresel faktörler ve hormonel değişimi ile ilgilidir. Anne
adayının bu sebeplerle olumsuz duygu ve düşünceler içerisine girmesi, onun
korku, kaygı ve rüyalarından sonra stresli bir bünyeye sahip olmasına neden
olacaktır. Burada
anne adayının bir Uzman Psikolog tan destek alarak ani stres değişimlerini
kontrol altına alması mümkündür. Öncelikli olarak endişe halinde ve stresliyken
yaşamış olduğu her duygu ve düşünceyi Psikoloğu ile paylaşmalı ve uygulanacak
olan gerekli bilgileri elde etmelidir. Annelik duygusunu yaşayarak öğrenebileceğine
dair güveni bünyesinde hazmetmelidir. Stresli anlarda nefes alma ve gevşeme
tekniklerini öğrenerek uygulayabilmeli, eşi ve çevresi ile duygusal
paylaşımlarda bulunabilmeli, onların desteklerini her zaman yanında
hissedebilmelidir. Uyku düzenini iyi ayarlayıp, sağlıklı beslenme ile pozitif
düşünerek, fiziksel yer değiştirmelerde bulunabilir. Mümkün olduğu kadar
kendisini üzebilecek olay, kişi ve ortamlardan uzak kalabilmeli, doktorunun ve
psikoloğunun tavsiye ettiği günlük egzersizleri yerine getirmelidir. Kendisine
zaman ayırıp, bebeğiyle baş başa kalarak duygusal anlamda diyaloğa geçmesi anne
adayını rahatlatacaktır. Hamilelikte
hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını etkileyen stresi, meydana getiren çevresel faktörlerin mutlaka
bir uzmandan psikolojik destek alarak irdelenmesi ve stresin etkisinin
azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması sağlanabilir. Bu faktörler çeşit
çeşittir. Mesela, anne adayı daha önceden psikolojik rahatsızlık geçirmiş
olabilir. Eş ve ailesinden kaynaklanan duygusal desteği görmüyor, hatta aile
içi şiddete maruz kalıyor olabilir. Mevcut hamileliği anlaşmazlıkların
neticesinde olmuş olabilir. İstenilmeyen bir zaman diliminde veya zorbalıkla,
tecavüzle hamile kalınmış olunabilir. Ailenin ekonomisinin bozuk olduğu bir
dönemde gelen bir hamilelik olabilir. İşte bu faktörler bir uzmanla ele
alınmalı, stresi azaltmaya ve bitirmeye yönelik terapiler gerçekleştirilmelidir.
Çünkü uzmanlar annenin hamile iken yaşadığı stresin bebeği kalıcı bir biçimde
etkileyip, ona zarar verdiğini gözlemlemişlerdir. Bebekte meydana gelen zarar
akıl sağlığı ve davranış bozukluğuna kadar gidebilmektedir.
Sağlıklı Hamilelik ve Yapılması
Gerekenler
Anne
adayının ve bebeğinin sağlığını direk etkileyen psikolojik hastalıklardan en
önemlisi ve birincisi depresyondur diyebiliriz. Çünkü depresyon, anne sağlığını
tehdit etmesinin yanında, bebeği etkileyen erken doğum riskini de iki (2)
katına çıkarmaktadır. Şu anda Ülkemizde solunum sıkıntısı, işitme kaybı ve
kalıcı görme bozuklukları gibi bebekte rahatsızlıklar oluşturan erken doğumun
oranını uzmanlar %12 olarak açıklıyorlar. Hamile bayanların %15 inin depresyon
geçirdiği istatistiklerde ortaya konmuştur. Erken doğum riskinin tamamı ile
ortadan kaldırılması mümkün olmasa da, azaltılması mümkündür. Bu hususta bir
uzman danışmanla diyaloğa geçilmesi, kesinlikle anne adayı için faydalı
olacaktır. Hamileliğin
her döneminde anne adayının uygulayabileceği davranışların ve tekniklerin
olduğu söylenebilir. Bilinçli bir adayın bir uzman yardımıyla hamilelik
dönemindeki anlarını değerlendirecek bu davranış ve teknikleri öğrenmesi,
sürecin çok daha kolay geçmesine sebebiyet verecektir. Bunlara, Antenantal
egzersizler, gevşeme ve nefes alma teknikleri örnek verilebilir. Günde birkaç
kez uygulanabilen ve 10 ar dakikanızı geçmeyecek bu teknikler ile anne adayının
rahimi daha etkili çalışacak, anne enerjisini boşu boşuna harcamayacak, derin
nefes alma ile de anne ve bebeği daha fazla oksijen alacak ve böylece aday daha
az yorulmuş hissedip, endişe ve stres ile daha kolay baş edebilecektir. Anne
adayının hamilelik döneminde, kendisini
mükemmel bir halet-i ruhiye de hissetmesi için, dengeye sahip olması gerekir.
Uzmanların bu husustaki tavsiyesi ilk olarak fiziksel takviyelerdir.
Beslenmesini kontrol altına alıp, az ama sık sık protein ve vitamin değeri yüksek
besinlerle beslenebilen, demir desteği alabilen ve düzenli olarak egzersiz
yapabilen adaylar bu hususta bir adım öndedir. Daha sonrasında annenin
hayatının her safhası ile ilgili çok farklı bir değişikliğe gitmesine gerek
yoktur. Uyku düzenini ayarlayabilen aday, eşi, arkadaşları ve çevresiyle olan
münasebetlerini azaltmadan devam ettirebilmelidir. Kendisine zaman ayırıp,
yapılması gereken işleri telaşa kapılmadan öncelik sırasına göre ayarlayabilen
adayın stresi de daha az olacaktır. Kaygıları, korkuları ve stresi ile baş
edemeyecek halde olan kişiler, vakit geçirmeden bir Uzman Psikolog ile
görüşebilmelidir. Anne
adayını değerli kılan, fiziksel olarak sağlıklı, düşünsel olarak dupduru,
kalben ve ruhen de dipdiri olmasıdır. Bunun için ne kadar gayret gösterse, ne
kadar çabalasa yeridir. Yaşadığımız hayat,
fazlasıyla buna değer… Uzman Psikolog Hakan Özbayis |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
PSİKOTERAPİ NEDİR? - 17/08/2015 |
İnsanı bilimsel olarak ele aldığımızda, en kolay çözümlenebilen, anlaşılabilen, bozukluğu varsa tedavi edilebilen yapısı, davranışsal kalıpları teşkil eder. Bu davranışsal kalıpların altındaki katman ise, davranışı etkileyen ve davranıştan etkilenen, |
ÇOCUKLUK EVRESİ PSİKOLOJİSİ - 16/06/2015 |
İnsanın bütün ömrü süresince, dönem dönem meydana gelen değişimleri bize gelişimi açıklar. Evet, insanoğlunun yaşam boyunca gelişimi süreklidir. Fakat gelişimin hızı, insanın çocukluk, ergenlik, erişkinlik ve yaşlılık gibi zaman dilimlerine göre deği |
ERGENLİK YAPILANDIRMASI - 14/06/2015 |
Ergenlik dönemi, çocuğun kendi kimliğini bulma dönemidir. Çocuklar bir önceki dönemde uyumlu davranışlar sergileseler dahi, ergenlikte tepki ve davranışlarında görülen belirgin değişmeler, ebeveynlerini şaşırtabilir. |