Adres: Rıhtım caddesi Recaizade sk. No:2 Kadıköy Rıhtım-İstanbul
Bir Uzman Psikolog,Uzman Pedagog ile görüşmeniz size; duygu ve düşüncelerinizden dolayı yargılanmadan güvenli bir ortam içinde problemlerinizi incelemenize imkan sağlar. Bir Pedagog, Psikolog veya Psikiyatrist; sizin veya çocuğunuzun bilinç altınızda yatan sorunlara inebilir ve yaşadığınız bu problemleri neden yaşadığınızı, nasıl değiştirebileceğinizi söyleyebilir ve aşmanız gereken süreçleri geçirmenize destek olur.
Oysa arkadaşlar bir probleminiz olduğunu unutmanızı ve geçici olarak kendinizi iyi hissetmenize yardım edebilir.
724 Psikolojik Danışmanlık Merkezleri-Kadıköy Merkez
Randevu:0533-3738123 & 0544-7243650 &
İstanbuldaki en iyi Psikiyatristler Psikologlar Pedagoglar Bilgi için: 0216-347 60 03
Psikoloji Pedagoji Aile Terapisti Evlilik Terapisti Yaşam Koçu
Psikoloji, ruh sağlığına odaklanan uygulamalı ve akademik bir bilim dalıdır. İnsan davranışlarını inceler. Psikolojinin birincil amacı bireylerin ve grupların davranışlarının altında yatan bilişsel süreçleri aydınlatmaktır. Psikolojik sorunlarla psikolog ilgilenir. Deneysel psikoloji, klinik psikoloji, okul psikolojisi, gelişim psikolojisi, adli psikoloji gibi alt dalları vardır. Psikolojinin asıl amacı zihin fonksiyonlarının ve sosyal davranışların açıklanması ve altında yatan davranışın ve niyetin açığa çıkartılmasıdır. Psikolojik sorunlar panik atak, şizofreni, anksiyete, depresyon, paranoya ve uyku bozuklukları olarak sıralanabilir. Psikoloji kelime olarak ruh bilimi anlamına gelir.
Psikolojik rahatsızlıklar davranışlara yansıyan bozukluklar olarak görülebilir. İnsanın normal gelişiminin bir parçası olmayan davranışlar da psikolojik bozukluk olarak görülebilir. Bir kişinin nasıl hissettiği, davrandığı, düşündüğü ya da algıladığı psikolojik rahatsızlık kapsamına girebilir. Bazı davranış bozukluklarının nedeni beyinden ya da sinir sisteminden kaynaklanıyor olabilir. Psikolojik hastalıkların algılanması ve teşhisi yıllar içerisinde değişmiştir. Örneğin eskiden eşcinsellik bir hastalık olarak görülürken günümüzde seçim olarak görülmeye başlamıştır.
Psikolojik hastalıkların nedenleri de durumdan duruma değişiklik gösterebilir. Hatta bazı durumlarda açıklanamayabilir. Psikolojik hastalıkların nedenlerini anlamada uzmanlar soru sorma ve gözlem yöntemlerini kullanabilirler.
Kaygı ve korku normal boyutlardayken çok önemsenmez ancak ciddi boyutlara ulaştığında psikolojik rahatsızlık sınıfına girebilir. Fobiler, yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, panik atak, agorafobi, obsesif kompulsif bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu bu türden psikolojik bozukluklardandır. Ruh halindeki değişimleri etkileyen bazı sorunlarla da karşılaşılabilir. Melankoli, majör depresyon bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
Yeme alışkanlığındaki bozukluklar (anorksiya nervoza, blumia nervoz, egzersiz blumia ya da yoğun yeme dürtüsü), uyku bozuklukları (insomnia gibi) ya da normal uyku süresince uyuyup sürekli yorgun hissetmek de psikolojik rahatsızlıklar arasında sayılabilecekler arasında. Bunların dışında madde bağımlılığı ya da bipolar bozukluk da psikolojik sorunlar arasında sayılabilir.
Psikolojik sorunlar birçok nedenden kaynaklanıyor olabilir. Aslında çoğu durumda psikolojik rahatsızlığın tam ve kesin nedenine ulaşılamaz. Genlerdeki farklılıkların psikolojik rahatsızlıklar üzerinde etkisi olduğunu gösteren birçok araştırma var. Ancak belirli genlerle belirli sorunları ilişkilendirmek tabii ki çok mümkün değil. Hamilelik döneminin, doğumun ve çevresel etkenlerin de psikolojik sorunlar üzerindeki etkisi göz ardı edilemez.
Çevresel etkenlerin psikoloji üzerinde yadsınamayacak kadar çok etkisi mevcut. Hayatta karşılaşılan türlü olumsuz olaylar psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasında etkili. Bunun yanında nörotransmitterlerin düzgün işlememesi de birçok psikolojik rahatsızlığa neden olabilir. İlaç, alkol ya da kafein gibi kimyasalların kullanımı da psikoloji üzerinde büyük etkiye sahip.
Psikolojik rahatsızlıklara neden olan faktörleri engellemek için çok fazla seçenek yok. Genetiğe, aile geçmişine bağlı olan sorunların çözümü çok mümkün değil. Ancak kendinizde psikolojik bir rahatsızlık olduğunu düşündüğünüz anda bir uzmandan yardım almanızın yardımı olacaktır. Tedavi çok ciddi olmayan vakalarda terapi şeklinde yürütülürken, daha ciddi durumlarda ilaçla tedaviye başvurulabilir.
Psikolog ve psikiyatrist ziyaretleri eskiden olağandışı sayılırdı. Zamanla bu algı değişti. Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde psikolojik tedaviye başvurma oranı görece yüksekti ama bizde, ülkemizde bu oran son yıllarda yeni yeni artmaya başladı. Kültürel değerlerimiz bunun önemli nedenlerinden: Batı ülkelerinde insanların bireysel kültüre sahip olmaları kendilerine verdikleri değeri arttırıyor; sorunlarına bilimsel çözümler arıyorlar. Ülkemizde ise utanma, yargılanacağını düşünme ya da bilimsel çözüme güvenmeme gibi nedenler yaygın. İnsanlar psikologlara gitmekte daha az istekli.
Neyse ki son yıllarda psikolojik tedaviyi delilikle bir tutma alışkanlığı yavaş adımlarla da olsa değişmeye başladı. Günümüzde, özellikle büyük şehirlerde psikologlara ya da psikiyatristlere başvuru sayısı artıyor.
Gelelim sorunlara. Bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettim diyelim. Problemim var gibi ama tam emin olamıyorum. Tedavi için psikiyatristi mi psikoloğu mu tercih etmeliyim?
Psikiyatristler tıp eğitimi üzerine uzmanlıklarını psikiyatri dalında yapıyorlar. Psikologlar ise psikoloji lisans eğitimi üzerine psikolojinin farklı alt dallarında yüksek lisansla uzmanlaşıyorlar. Psikiyatristler tıp eğitimleri nedeniyle psikolojik tedavide ilaç yazabilirler. Psikologlar ise konuşarak terapi yöntemini benimserler. Ancak her ikisinde de gerekli eğitimleri almış ve deneyim kazanmış uzman, sizin için en doğru seçim olacaktır.
Bazı ruhsal hastalıkların ilaç kullanımı olmadan tedavi edilmesi olanaksız. Bu tür hastalıklarda ilaç tedavisi için psikiyatrist devreye girer, ancak eşzamanlı olarak psikoloğunuzdan terapi almanız da mümkün. Ruhsal bir problem yaşadığınızı hissettiğinizde, bir ruh sağlığı merkezine başvurmalısınız. Uzmanlar semptomlarınızı inceleyerek size uygun tedavi yöntemini kararlaştıracaktır.
Psikolog ve psikiyatrist ücretleri farklı mı?
Her iki uzmanın da ücretleri ülkeye, şehre, hatta semte göre değişebilir. Bazı ruh sağlığı kliniklerinde kurum içi pozisyonlar da ücretlerde farklılık yaratabilir. Ülkemizde özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde her iki uzmanın da seans ücretleri 100 - 300 lira aralığında.
Psikiyatristin ya da psikoloğun tamamlamış olduğu eğitim ve uzmanlık derecesi ücretleri değiştirebilir. Başvurulan merkezin bulunduğu yer, bina vs. faturaya yansıyabilir. Ülkemizde Dolar ya da Euro üzerinden ücretlendirme yapan merkezler bile mevcut. Peki bu yasal mı? Elbette değil.
Psikologlar ve Psikiyatristler hem devlet kurumlarında hem de özel kurumlarda hizmet verebilirler. Başvurduğunuz kurum devlet hastanesi ya da ruh sağlığı merkeziyse, Psikiyatrist ücretleri tamamen veya kısmen karşılanabilir; bazense hiç karşılanmaz. Psikolog seans ücretleri de öyle; devlet faturaya karışmaz.
Özel psikiyatri dal merkezlerinde belli oranda bir ücretin sahip olduğunuz sağlık güvencesine göre karşılanması söz konusu olabilir. Uygulanacak psikolojik test ve envanterler için ise ayrıca ücretlendirmeler bulunmaktadır. Bu ücretler de ülkemizde 50 - 600 TL arasında değişmektedir. Her testin özelliğine göre bu ücretler değişebilmektedir. Ücretlerin fiyatları gözden geçirildiğinde; küçük şehirlerden daha büyük şehirlere doğru fiyatların arttığını söylemek mümkün.
Avrupa ve Amerika’da ise seans ücretleri; 15 - 100 dolar arasında değişmekte. Daha deneyimli psikologlar ise 30 - 150 dolar arasında ücretler almaktalar. 10 yıldan fazla deneyimi olan psikologlar için bu miktar 220 dolar civarında. Amerika’ da da seans ücretleri, ülkemizde olduğu gibi bölgeye göre değişebilmekte. Özellikle Los Angeles, California ve New York City’de psikologların yıllık kazançları, diğer bölgelerdeki psikologlara göre iki ya da üç katı miktarda.
ARMUT.COM PROFIL
gülten demirdöven istanbul psikolog
Uzman Psikolog Acil Randevu Telefonu Gülten demirdöven iyi
gülten demirdöven randevu telefonu 0544-7243650
en iyi psikolog gülten demir döven en iyi pedagog gülten demiröven
1879 yılında leipzig de ilk psikoloji laboratuvarını kuran psikolog |
adalet bakanlığı psikolog |
adana psikolog |
adli psikolog |
aile psikolog, |
alo psikolog |
anadolu yakası psikolog |
anaokulu psikolog |
anaokuluna psikolog |
ankarada psikolog |
antalyada psikolog |
bayan psikolog |
bağdat caddesi psikolog |
bursa psikolog |
cenk erdem psikolog |
cinsel psikolog |
cocuk psikolog Randevu: 0533-3738123 & 0544-7243650 & 0216-3476003 & 0212-8759069 |
denetimli serbestlik psikolog duyuru |
denizli psikolog |
diyaliz merkezi psikolog |
en iyi psikolog |
ergen psikolog |
eskişehir psikolog |
güdüler piramidi nin yaratıcısı ünlü düşünür ve psikolog kimdir |
ihtiyaçlar hiyerarşisi güdüler piramidi nin yaratıcısı ünlü düşünür ve psikolog |
ilk psikoloji laboratuvarını kuran psikolog |
istanbulda psikolog |
iyi psikolog |
izmirde psikolog |
iş arayan psikolog |
kadın psikolog |
kayseri psikolog |
klinik psikolog |
kocaeli psikolog |
kolera psikolog |
konya psikolog |
leipzig de ilk psikoloji laboratuvarını kuran psikolog |
mersin psikolog |
online psikolog |
part time psikolog |
psikolog |
psikolog adres |
psikolog adresleri |
psikolog ahmet |
psikolog alanur |
psikolog alanur özalp |
psikolog alımı |
psikolog alınacak |
psikolog alınacaktır |
psikolog ankara |
psikolog antalya |
psikolog araniyor |
psikolog aranmaktadır |
psikolog aranıyor |
psikolog aranıyor ankara |
psikolog arayan |
psikolog arayan kurumlar |
psikolog arayanlar |
psikolog arıyorum |
psikolog atamaları |
psikolog ayhan |
psikolog ayşe, |
psikolog ayşegül |
psikolog bakırköy |
psikolog biz |
psikolog bul |
psikolog bölümü |
psikolog cem |
psikolog com |
psikolog danışma |
psikolog danışman |
psikolog danışmanlık |
psikolog deniz |
psikolog derneği |
psikolog derya |
psikolog derya öztürk |
psikolog desteği |
psikolog dj cenk erdem |
psikolog doktor |
psikolog doktorlar |
psikolog doktorları |
psikolog doktoru |
psikolog dr |
psikolog durul mert |
psikolog ebru |
psikolog elif |
psikolog emin dönmez |
psikolog engin eker |
psikolog evlilik |
psikolog eğitimi |
psikolog fatih |
psikolog fiyatları |
psikolog gen |
psikolog göksel |
psikolog hakkında |
psikolog hastane |
psikolog ilan |
psikolog ilanları |
psikolog ilanı |
psikolog ilkim öz |
psikolog isimleri |
psikolog iskender |
psikolog istanbul |
psikolog izmir |
psikolog iş |
psikolog iş arayanlar |
psikolog iş ilanları |
psikolog iş ilanı |
psikolog jülide |
psikolog jülide sevim |
psikolog kadroları |
psikolog kadıköy |
psikolog kimdir |
psikolog listesi |
psikolog maaş |
psikolog maaşları |
psikolog mehtap |
psikolog mehtap kayaoğlu |
psikolog melda |
psikolog merkezleri |
psikolog merve |
psikolog mesleği |
psikolog muayene |
psikolog muayenehane |
psikolog murat |
psikolog mutlu |
psikolog mutlu barış |
psikolog nasıl olunur |
psikolog ne demek |
psikolog ne yapar |
psikolog nedir |
psikolog net |
psikolog nevzat |
psikolog nevzat tarhan |
psikolog nişantaşı |
psikolog olmak |
psikolog olmak için |
psikolog org |
psikolog prof |
psikolog psikiyatr |
psikolog psikiyatrist |
psikolog pınar |
psikolog randevu Randevu: 0533-3738123 & 0544-7243650 & 0216-3476003 & 0212-8759069 |
psikolog rehberi |
psikolog siteleri |
psikolog suna |
psikolog tanju |
psikolog tanju sürmeli |
psikolog tanımı |
psikolog tedavi |
psikolog tel |
psikolog telefon |
psikolog telefonları |
psikolog terapi |
psikolog tuncay |
psikolog tuncay özer |
psikolog um |
psikolog uzmanı |
psikolog ve psikiyatr |
psikolog ve psikiyatri |
psikolog ve psikiyatrist |
psikolog ve psikiyatrist arasındaki fark |
psikolog yardım |
psikolog yardımı |
psikolog yasemin |
psikolog yasemin uçal |
psikolog yasemin yalçın |
psikolog yasemin yalçın aktosun |
psikolog zafer |
psikolog zaza |
Randevu: 0533-3738123 & 0544-7243650 & 0216-3476003 & 0212-8759069
|
psikolog özellikleri |
psikolog özlem |
psikolog ücret |
psikolog ücretleri |
psikolog ünvanı |
psikolog üstün |
psikolog üstün dökmen |
psikoloji psikolog |
psikoloji psikolog psikoloji portalı |
samsun psikolog |
sanal psikolog |
sağlık bakanlığı psikolog |
sağlık bakanlığı psikolog alımı |
sosyal psikolog |
ssk psikolog |
sözleşmeli psikolog |
türk psikolog |
türk psikolog derneği |
uzm psikolog |
Randevu: 0533-3738123 & 0544-7243650 & 0216-3476003 & 0212-8759069
|
www psikolog, www pedagog, |
www psikolog com www psikoloji com |
www psikolog org Randevu: 0533-3738123 & 0544-7243650 & 0216-3476003 & 0212-8759069 |
www sanal psikolog com |
çocuk psikolog ergen psikoloğu |
çorlu psikolog şişlideki psikologlar |
özel psikolog |
ücretsiz psikolog kadıköydeki psikologlar |
ünlü psikolog en iyi psikologlar Randevu: 0533-3738123 & 0544-7243650 & 0216-3476003 & 0212-8759069 |
Boşanmak Üzere olan Aileler ve Çocukları
BOŞANMA VE STRES
Evlenme gibi boşanma da bir DURUMDUR ve bu duruma yol açan çok sayıda sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik faktör bulunmaktadır.
Eşler beraberliklerini sürdürmelerinin imkansız olduğunu anladıkları zaman boşanma yolunu seçerler. Boşanma karşılıklı anlaşılarak alınmış ortak bir karar olsa bile, insan hayatında birçok değişikliği de beraberinde getiren çok önemli bir stres kaynağıdır.
Bir evliliğin sona erdirilmesi taraflar için birçok problemi de beraberinde getirir. Bu problemlerin boyutu ve şiddeti, evlilik süresinin uzunluğu ve çocukların sayısı ile doğru orantılı olarak artar.
Kısa süreli evliliklerde - eğer çocuk da yoksa- tarafların yüklendiği stres, başlangıçta ailelerin yaptıkları maddi harcamalar ve bir evliliği sürdürmek konusundaki başarısızlık duygusundan kaynaklanır. Ayrıca taraflardan birisinin diğerini açık olarak istememesi durumunda da reddedilen tarafın incinen gururunu onarması zaman alır. Erkeğin reddedildiği bazı durumlarda , hoş olmayan tavır ve davranışların ortaya çıkmasına, fiziki güç kullanmasına ve saldırganca davranışların görülmesine rastlanabilir.
Kısa süren evliliklerde; bir taraftan ortak kazanılanların fazla olmayışı, diğer taraftan ortak kazanılanların fazla olmayışı, diğer taraftan eşlerin her ikisininde önlerinde yaşanacak bir hayat ve beklentilerinin olması, yeni bir uyum yapmayı ve boşanmadan doğan stresi yenmeyi kolaylaştırmaktadır.
Ancak uzun süren evliliklerde; karı-kocanın beraberlikleri süresinde ortak olarak biriktirdiklerini - her iki tarafıda ikna edecek dürüstlük ve hakkaniyet ölçüleri içinde- paylaşmaları mümkün olmamaktadır. Gerçekten de, iki kişinin ortak olarak sürdürdükleri hayat içinde kazanılan herşey konusunda hangi tarafın daha çok hakkı olduğuna karar vermek imkansızdır. Bir taraftan uzun yılların biriktirdiği olumsuz duygular, diğer taraftan böyle bir bölüşmenin tarafları memnun edecek biçimde yapılmaması ve hepsinden önemlisi kişilerin gelecekle ilgili beklenti ve şanslarının bir hayli sınırlanmış olması yüzünden, uzun süren beraberliklerin ayrılıkla sonuçlanması, taraflar için son derece önemli bir stres sebebidir.
Uzun yıllarını belirli bir kişi ile geçirmiş, olumlu veya olumsuz birçok alışkanlık edinmiş ve ortak dostlar kazanmış olan kişi; evinde, alışkanlıklarında, dostlarında hatır sayılır değişikliklere katlanmak zorunda kalacaktır. Bir de bütün bu sayılanlara ortak çocukların paylaşılma zorunluğu ile ilgili güçlükler eklenirse, boşanmış eşlerin karşı karşıya oldukları zorluklar konusunda çok basit düzeyde bir fikir edinilmiş olur.
Bir başka önemli konu da, eşlerin - kaçınılmaz olarak zaman içinde karşılıklı oluşan- birbirleri ile ilgili olumsuz duygu ve düşüncelerinin onları zorlaması, gerginlik yaratması ve dolayısı ile ruh ve beden sağlığını olumsuz etkilemesidir.
Bu sayılanların dışında eşlerden birinin, ya evlilik içinde geliştirdiği bir beraberliğe yönelmesi veya boşanmanın hemen ardından yeni bir beraberlik içine girmesi, yalnız kalan eş için ayrı ve önemli bir stres kaynağıdır. Durum, yeni bir beraberliğe yönelen kişi açısından da çok kolay değildir. Çünkü uzun yılların getirdiği alışkanlıkları kısa sürede terk edip, yeni beraberliğin yeni şartlarına uyum sağlamak da zaman alacak zahmetli bir durumdur.
Boşanma, uzun yıllar içinde kazanılmlş maddi imkanların sağladığı belirli bir konfor ve rahatlığın da terk edilmesini zorunlu hale getirir. Eşlerin- birinin veya her ikisinin çok varlıklı olmaları durumu dışında- hayat standardında kaçınılmaz olarak bir düşüş olur ve daha sınırlı yaşamak zorunluluğu ortaya çıkar. Bu da hayatın bütününü ilgilendirdiği için, kişilerin hayatında çok önemli bir stres kaynağı oluşturur.
BOŞANMA VE ÇOCUK:
Boşanmanın en olumsuz yönlerinden birisi de çocuklar üzerindeki etkisidir. Hangi yaşta olurlarsa olsunlar, çocuklar anne ve babalarını mutlu görmek isterler. Özellikle bir ayrılığa tahammül etmek ve anlayışla karşılamak konusunda çok zorlanırlar. Çocukların yaşı küçüldükçe, bu ihtiyacın ve güçlüğün şiddet ve yoğunluğu da artar, çünkü cinsiyetleri ne olursa olsun, çocuklar anne ve babalarına farklı ihtiyaçlarla bağlıdırlar. Bunu anne ve babanın tek başına karşılaması mümkün değildir. Anne ve babanın beraber yaşarken dikkat etmeyebilecekleri bu özellik, ayrıldıktan sonra bütün şiddeti ve ağırlığıyla tarafları zorlayan önemli bir stres kaynağı olur.
Çocuk güven duygusun hayatının ilk yıllarında sevgi nesneleri ile olan ilişkisi içinde kazanır. Çocuk için en temel ve vazgeçilmez sevgi nesneleri anne ve babadır. Anne- baba ayrılığının çocuğun mutsuzluğunun en başta gelen ve kesin sebebi olduğu bilinmektedir.
BOŞANMAKTAN VAZ GEÇMELİ Mİ?
Yukarıda yazılanlardan çıkartılacak sonuç, boşanmanın çok kötü ve hiçbir zaman başvurulma ması gereken bir yol olduğu değildir. Hiç şüphesiz birlikteliği yürütmenin iki taraf için de imkansız hale geldiği ve beraberliğin ıstırap kaynağına dönüştüğü bazı durumlarda boşanma kaçınılmaz olur.
Böyle bir durum sözkonusu olduğunda konuya çocuklar yönünden daha farklı bir açıdan bakmak mümkündür. Bir çocuk için çatışma içinde ve sürekli gerginliğin hüküm sürdüğü bir aile ortamında yaşamak yerine ayrı yaşayan bir anne ve babanın çocuğu olmak daha iyidir.
Burada anne ve baya önemli görevler düşmektedir. Bunların başında çocuğun yanında - eşini kötülememek- gelir. Çocuk kaç yaşında olursa olsun anne ve babasının - iyi insanlar- olduğuna inanmaya ihtiyacı vardır. Bu inancı ne pahasına olursa olsun sarsmamak gerekir.
BOŞANMADAN ÖNCE
Boşanma süreci bireylerin tutum, değer ve tercihleri arasında ya da eşlerin evlilik öncesi beklentileri ile evlilik sonrası karşılaştıkları gerçek durumlar arasındaki farkın (kriz) ne kadar başarılı ölçüde tolere edip edilmediği ile ilgilidir.
Eğer krizler atlatılamazsa evlilik sorunlu zemine doğru kaymakta ve ilşki sürekli çatışmalı halde çekilmez duruma gelmekte ve boşanmayı akla getirmektedir.
Boşanma, kişinin sadece bir başka kişiyle birlikteliğini noktalaması anlamının çok ötesinde, karmaşık sonuçlar veren ve kişiyi hayatın her alanında yeni bir uyum yapmak zorunda bırakan bir durumdur. Bu sebeple, eğer durum buna uygunsa eşlerin bir süre ayrı yaşamayı denemeleri, kararlarını bir kez daha gözden geçirme imkanı vermesi açısından yararlıdır. Bu süre içinde tarafların birbirleriyle olan ilişkilerini en alt düzeyde tutmaları veya mümkünse hiç görüşmemeleri de yerinde olur.
Eşlerin bir süre ayrı yaşamaları, onlara başkalarına veya karşılarındaki kişiye 'bir şeyleri' ispat etmek için verilmiş acele boşanma kararlarının sakıncalarını düşünmek imkanı tanıması açısından yararlı olabilir. Bu süreçte ise, ilişkinin boşanma ilişkisi olup olmadığı konusunda karar vermek adına bir uzmandan yardım alınması faydalı olacaktır.
BOŞANMADAN SONRA
Bütün bu anlatılanlardan sonra, beraberliği sürdürmenin iki taraf için de imkansız olduğunun anlaşılması üzerine alınacak ''ayrılık'' kararının hızla uygulanması çok yerinde olur. Çünkü boşanma durumunun ve bunu ortaya çıkaran gelişmelerin iki taraf için de 'uzayıp gitmesinin' kronik bir stres doğurması ve olumsuz duyguları pekiştirmesi kaçınılmazdır.
İşlerin bu noktaya varmasından sonra yapılacak olan, yeni şartlara hızla uyum sağlamaya çalışmaktır. Bu amaçla en başta eski ile ilgili, kendi kendine düşünce düzeyindeki hesaplaşmalardan, ortak dostlar arasındaki sonuç vermeyecek tartışmalardan uzak durmak yerinde olur. Kişi geçmişe hayıflanmak yerine, hayatla ilgili şanslarını gözden geçirmeli ve bu şansları kullanmaya yönelmelidir.
Hiç şüphesiz insan, ne kadar gençse bu şanslar o kadar fazladır. Ancak unutmamak gerekir ki, insanın hayattan bekledikleri ve zevk aldığı konular her yaşta değişmektedir. Bu sebeple insanın kaç yaşında olursa olsun, hayat karşısında daima şansı vardır. Önemli olan en başta bu şansları kullanmaya karar vermesi, daha sonra da bunu uygulamak üzere harekete geçmesidir.
Muhakkak ki, böyle bir davranışa yönelmek her zaman çok kolay olmaz. Unutmamak gerekir ki, çıkış yolu sadece ve sadece bu yöndedir; hayıflanmak, üzülmek ve suçlamakta değil! Kişinin bütünüyle geçmişin olumsuzlukları ile kuşatıldığı ve yeni bir hayata başlamakta güçlük çektiği bu dönemlerde bir uzman yardımı almakta yarar olacaktır. Alınacak uzman desteği ; boşanma öncesi, sırası ve sonrasında bu süreçlerin daha az zorlayıcı olmasını sağlayacaktır.
Aile ve Çift Terapisti - Cinsel Terapist
Psikoloji Psikolog Pedagog Terapi Terapist Adresleri 0544-7243650
"0544-724-36-50 Psikolog,Pedagog,Psikiyatrist,Aile Terapisti,Evlilik Terapisti" Yandex.Haritalar'da